Havaların soğumasıyla vücudumuzun metabolizma sistemi kendisini korumaya alarak enerji harcamaz ve vücudumuzda ki yağları korumayı seçer. Bu yüzden sürekli bir tatlı yeme ihtiyacı duyarız. Soğuk kış gecelerinin uzaması, hareketin azalması, evde geçirilen zamanın artması derken atıştırmalarımız artar ve doğru orantılı olarak kilo almaya başlarız.
Öncelik olarak, yeme sıklığımızı arttırıp saat düzenine dikkat ederek sürekli atıştırma isteğimizi azaltabiliriz. İki saati geçmeyecek şekilde ana ve ara öğün ayarlaması yapıp uzun süreli aç kalmalara engel olursak kan şekerimizin düşmesini engeller, tatlı ve karbonhidrattan uzak dururuz. kompleks karbonhidratlı gıdaları (tam tahıllı ürünler, yulaf ezmesi, kuru meyveler, kepekli bisküvi, krakerler vb.) tercih ederek, hem şeker-insülin seviyesini ayarlayabilir hem de daha az yağ ve kalori almış oluruz. Bu sayede hem vücut direncimiz artar hem de kilo veririz.
Son günlerde mutluluktan bahseden bir çok kişi var. Fakat bazen mutlu olmak istemiyormuşuz gibi hisseder ve mutluluktan kaçarız. Oysaki enerjimizi yüksek tutup mutlu olmamız bizi daha sağlıklı yapar.
Mutlu olmak için bulduğumuz 4 önemli ipucunu sizinle paylaşıyoruz.
Kendinizi ne zaman mutsuz hissettiğinizi sorgulayın
Negatif duyguları etiketleyin ve onlardan uzaklaşın
Karar verin, endişeden ve huzursuzluktan uzaklaşın
İlk görüşte aşk hakkında sürekli olarak araştırmalar yapılıyor. Son yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki ilk görüşte aşk mümkün!
İlk görüşte aşk mümkündür, çünkü aşık olabileceğimiz birisini gördüğümüzde beyinimizde pek çok kimyasal salgılanır. Bu sayede karşımızdaki insanı hiç olmadığından daha güzel görürüz ve o kişiye, o anda aşık oluruz.
İlk görüşte aşk tamamen beyinde salgılanan kimyasallarla alakalıdır. Bazı insanlarda bu tür kimyasalların beyinde salgılanması çok zorken bazılarında da çok kolaydır. Şıpsevdilik de buradan gelir.
Ancak belirtmemizde fayda var:
Genellikle kimyasal kaynaklı aşık olma durumları(ilk görüşte aşk gibi) kısa sürüyor. 3 aylık bir ilişki sonrasında, birlikte olan kişilerin ne yazık ki %80’i ayrılıyor.
Bunun sebebi, kişiler partnerlerine alıştıktan sonra beyindeki aşık olmaya neden olan kimyasalların salgılanma oranları azalıyor.
Bu şekilde aşık olan kişiler için, aşka aşık diyebiliriz. Çünkü, aşık olduklarında beyinlerinde salgılanan kimyasallara bağımlı oluyorlar. Buna bağımlılık demek yanlış olmaz, eğer kişiler yoksunluk çekiyorsa, bu bir tür bağımlılıktır. Ancak bu tarz bağımlılık kötü değildir. İnsanın hayat enerjisini çok yüksekte tutmasını sağlar.
Topuklu ayakkabılar biz kadınların en iyi arkadaşlarıdır. Bizim için pek çok şey başarırlar; seksi görünmemize, uzun görünmemize, zayıf görünmemize yardımcı olurlar.
Vücut ölçülerinize uygun giyinin
Aynaya bakıp vücut ölçülerinizi görmeniz önemlidir. Giyinirken, vücudunuzun en küçük yerine dikkat çekmeniz gerekir. Mesela; beliniz inceyse kemer takarak dikkatleri o bölgeye çekebilirsiniz.
Yatay çizgi ve büyük baskılardan kaçının
Eğer amacınız daha zayıf görünmekse yatay çizgilerden kesinlikle uzak durmalısınız. Bunlar sizi olduğunuzdan daha kilolu gösterirler. Aynı şey büyük desenler için de geçerlidir.
Siyahı tercih edin
Her kadın bunu bilir; siyah bizi daha zayfı gösterir.
Koyu renk kot pantolon giyin
Koyu renk kotlar sizi çok daha zayıf göstereceklerdir. Açık renk kotlardan ise kaçınmak daha iyi olacaktır.
Takı kullanın
Takılar, zayıf görünmenize yardımcı olurlar. Çünkü dikkati üzerlerine çekerler.
Vücudunuzu tanıyarak giyinirseniz çok daha hoş gözükürsünüz!
Günaydın mesajı sadece günaydın anlamına gelmez; "Uyanır uyanmaz aklıma gelen ilk kişisin" anlamına da gelir. Bu küçük romantik hareketler, ilişkinin sadece cicim aylarına özgü değildir, devamlılık önemli.
Tüyo: İyi geceler mesajları da benzer etkiye sahip.
2. Koltukta beraber uzanırken onu saçlarıyla oynamanız.
Bunu yapın.
3. Detayları hatırlamanız.
Onunla konuşmalarınıza dair küçük detayları hatırlamanız - bu detay onun her zamanki kahve siparişi hakkında da olsa, arkadaşlarıyla buluşacağı gün hakkında da olsa - ona onu dinlediğinizi ve dediklerini dikkate aldığınızı hissettirir. Ayrıca hoşlandığı şeyleri bilmek, ileride önemli günlerde onun hoşuna gidecek şeyler planlarken işinize yarar.
4. Favori dizisini/filmini onunla beraber izlemeniz.
Bunu yapmanız, bu diziyi/filmi izlemek sizin ilk tercihiniz olmasa bile, onun keyif aldığı şeyleri onunla paylaşmaya istekli olduğunuzu gösterir.
5. Onu başkasıyla tanıştırırken elinizi onun sırtına koymanız.
Bu hareket ikinizi birbirine bağlayan ve onun yabancı olduğu bir kalabalık içinde kendini daha rahat etmesini sağlayan bir harekettir.
6. Verdiğiniz sözleri tutmanız.
Eğer size güvenmesini istiyorsanız buna uygun davranmalısınız. Bir kadın onu verdiğiniz bir sözü tutmadığınızda, size olan güvenini aniden yitirmeye başlar. Tutmadığınız bu söz, örneğin işten çıkınca onu arayacağınızı söylemenize rağmen aramamanız gibi küçük bir şey bile olsa.
7. Ona dürüst olmanız.
Tabii ki dürüstlük nezaket içinde yapılmalı. Kimse kırılmak istemez ama yalanlarla kandırılmak da istemez. Eğer her zaman dürüstseniz sizin güvenilir olduğunuzu bilir ve kendisine dürüst olacak kadar değer verdiğinizi fark eder. Ona bir kere yalan söyleyip sizden devamlı şüphelenmesine neden olmak isteyeceğiniz son şey olur.
8. Komik olmanız.
Bir kadının ilgisini çekmek istiyorsanız tavırlar önemlidir. Evet iyi görünmek bonus puan olabilir ama bir mizah anlayışına sahip olmanız olmazsa olmazdır.
Öyle düğüne gider gibi ilk buluşmaya falan gidilmez. Dekolteniz varsa yerinde olsun, makyajınız oldukça hafif olsun, ne bileyim abartmayın işte! Hadi buyurun kararsız kalanlar için bir rehber!
Günlerdir beklediğiniz o gün geldi çattı! Ve o büyük buluşma yakında gerçekleşiyor. Ama durun atladığınız bir şey olmasın; ne giyeceksiniz mesela? Saç? Makyaj? Ne takıp takıştıracaksınız? İlk gülüşünüz şöyle yandan mı olsun işveli nazlı? Ya da ilk bakışınız kaç numaralı olsa? Ölçüp biçin kararınızı verin! Ama gelin size biraz yardımcı olalım, 10 farklı look ile o günde ne giyeceksiniz bir bakalım!
1. Bakınız abartmayı sevenler için de birkaç önerimiz elbette ki var!
2. Ama siz tercihinizi yine de sade ve olabildiğince doğal olmaktan yana kullanın!
3. Bakın giyin jean pantolonları!
4. Alın omuzlarınıza en hafifinden bir trench coat.
5. Ya da bakın ciddiyet timsali olmak da bir tercih!
Eski mobilyalara yeniden hayat vermenizi sağlayacak 12 ilham verici fikir karşınızda.
Birçoğumuzun evinde kullanmadığımız eski eşyalar vardır. Ama bir türlü atmaya ya da vermeye kıyamayız. Biraz yaratıcılıkla eskimiş kullanılmayan eşyanızı tarz sahibi bir mobilyaya dönüştürebilirsiniz.
1. eski bir karyola eğlenceli bir banka dönüştürülmüş.
2. Ahşap kablo tamburu sıradışı bir kitaplık olmuş.
3. Bir beşik yaratıcılığınızı sergileyebileceğiniz bir alan haline getirilebilir.
4. Çocuklar için oyuncak mutfak.
5. Küçük ustalar için çalışma tezgahı.
6. Büyük eski bir piyanonun dikkat çekici bir rafa dönüşümü.
7. Ahşap şifonyerden divan yapabilirsiniz.
8. Ya da şaraplık olarak değerlendirebilirsiniz.
9. Eski bir kapı harika bir resim çerçevesine dönüştürülmüş.
10. Antrenizi bu muhteşem fikirle yenileyebilirsiniz.
11. Eski bir tabureden komodin yapabilirsiniz.
12. Çekmecelerden minik sevimli kitap rafı yapabilirsiniz.
Hadi size yol göründü! Adınıza rezervasyonlar yapıldı, size de bavulunuzu alıp çıkmak kaldı. E burası da sürecin en zor kısmı zaten, öyle değil mi…
Eveeet, gerekli rezervasyonları yapıldı ve günlerdir beklediğiniz o tatil günleri geldi çattı! Hadi bavulları kapatın! Ya da durun! Gideceğiniz yerin iklim koşullarına bakıp hazırladınız inşallah bavulu değil mi, aman gafil avlanmayın. Hadi gelin size biraz yardımcı olalım, bakın bakalım biz hangi rotalar için hangi kombinleri seçmişiz…
Öncelik olarak, yeme sıklığımızı arttırıp saat düzenine dikkat ederek sürekli atıştırma isteğimizi azaltabiliriz. İki saati geçmeyecek şekilde ana ve ara öğün ayarlaması yapıp uzun süreli aç kalmalara engel olursak kan şekerimizin düşmesini engeller, tatlı ve karbonhidrattan uzak dururuz. kompleks karbonhidratlı gıdaları (tam tahıllı ürünler, yulaf ezmesi, kuru meyveler, kepekli bisküvi, krakerler vb.) tercih ederek, hem şeker-insülin seviyesini ayarlayabilir hem de daha az yağ ve kalori almış oluruz. Bu sayede hem vücut direncimiz artar hem de kilo veririz.
